*

  • sosyal mecralarda katethegreat19 kullanıcı adını tercih eden ve gerçek ismi kate covington olan amerikalı şarkıcı ve söz yazarı. kendisinin ilk albümü olan raindancer, kendi internet sitesinde 2013 yılında yayınlanmış olup bunu 2014 yılında, enstrümantal şarkılardan oluşan the court of leaves isimli albüm takip etmiştir.

    ayrıca kendisinin, video oyunu tema müziklerini barındıran, a bard's side quest adında bir albümü de bulunmakta olup final fantasy ve silent hill serilerine ait bazı şarkıları yorumlamaktadır.

    müziğe, annesinden duyduğu şeyler üzerine başlayan sevgili kate'in keman ile anlamlı şeyler çalabilmesi ise bir buçuk yaşında gerçekleşmiş. birçoğumuzun anlamsız hareketler ile boğuştuğu dönemlerde müziğe adım atan bu hanım kızımız, ağırlıklı olarak orta çağ dönemine ait düzenlemeler ile karşımıza çıkıyor ve bunu, ikinci stüdyo albümü olan the court of leaves'te de rahatlıkla görebiliyoruz.

    youtube kanalı şu, facebook sayfası şu, bandcamp adresi şu, twitter adresi şu olan erutan'a başlamak için ise, (bkz: #53773546).
  • ya bu kadar güzel sesler nasıl olabiliyor ben anlamıyorum arkadaş. şu şarkıda ben bittim, sese bakar mısın? türlü numaralar cinliklerle mi yapıyorlar bu sesleri, normal olmayacak kadar güzel.
  • oldukça başarılı ve gelecek vadeden bir müzisyen. huzur veren, dinlendiren ve rahatlatan sesi, kompozisyonları ve yeniden seslendirdiği, yorumladığı parçalar ile kendine has sanatını, ifade biçimini, özgünlüğünü farketmemeniz mümkün değil. adrian von ziegler ile beraber kelt müziğinin en iyi temsilcileri olacaklar, şimdiden yerinizi ayırın derim, geç kalmayın böyle güzel seslere.

    oyun müziği- dragon nest sea: calderock village theme song
    oyun müziği- the elder scrolls v skyrim: the dragonborn comes
    soundtrack- spirited away: always with me (ıtsumo nando demo)
  • sesine kurban olurum.yıllardır aradığım melek sesi sonunda buldum.yatmadan açıp huzurla uyutuyorsun.
    https://youtu.be/ixgjxsamtic
  • hakkında girilen 4 entry görüp kahroldugum durum. ıtsumo nando demo zaten efsanedir ama bu kizin dudaklarında başka bir boyuta geçirir
    (bkz: https://youtu.be/qxxbtwl79r0)
  • anime, film ve oyun soundtrack'lerini coverlayan; sesi orta çağ'ın ırmaklarından akan bir su kadar dingin, bozkırlarda özgürce koşan atlar kadar naif bir kadın.

    odaklanmam veya çalışmam gereken zamanlarda en yakın dostum kendisinin sesidir.
  • şarkılarını dinlerken fantastik bir diyara düşmüş hissiyatı yaşatan şarkıcı. küçük yaşlarından itibaren müzikle uğraşan sanatçı şarkılarındaki her şeyi kendisi yapıyormuş. ayrıca instagram hesabında bazı çizimleri mevcut, müzik haricinde çizimde de çok yetenekli.

    bu çok sevdiğim sanatçıyı birazcık araştırayım dedim ve öğrendim ki sesinin kötüleşmeye başladığını fark etmiş, 3 doktora gidip bir sonuç alamamış, sonra bir doktor "silent reflux" adlı hastalıktan şüphelenmiş, mideden çıkan asidin ses tellerine zarar verdiği bir hastalıkmış. iyileşmeyi umarak beslenmesini değişmiş ancak kalıcı bir şekilde sesinin bazı fonksiyonlarını kaybetmiş. okuyunca gerçekten çok üzüldüm.

    "there is nothing wrong with my fingers," diyerek de bir enstrümantal kanal açmış, kanal linki
  • şu şarkı ile beni sesine aşık etmiş sanatçıdır kendisi. masal gibi şarkıları var. ek olarak; bu şarkıda da olduğu gibi.
  • orta dünya'da, şarkılarıyla elf diyarında geziyormuş hissini uyandıran, büyüleyici sesli kadın. melodilerini duyduğunuz anda kendinizi nordik tanrıçası güzel freya'nın kollarında bulabilirsiniz.
  • o kadar güzel müzik yapıyorlar ki, "işte sanat!" diye herkese gösteresi geliyor insanın.

    bu grubun panın labirenti filmindeki ninniyi bir icra edişi var anlatamam... dinleyince kendinizi doğayla iç içe hissediyorsunuz ama bu öyle tamamen karışmış, çılgınca bir iç içelik değil yani toplumla bir olduğunuz zamanlardan uzaklasiyorsunuz; doğanın bütün renklerinin içinde, öteki yaşama bakıyorsunuz sanki.
    müzik ilerledikçe ormandaki agaclarin dallarında oturmuş, ormanın güzelliğinden başınız dönmüş bir halde önceden olduğu gibi doğaya yabancı olmadığınızı hissederken gündelik yaşamınızdaki konumunuza da uzaktan bakıyor gibisiniz. doğanın sizi algilama biçimini deneyimlemeniz de sağlandı yani:) tenk yu erutan.

    bir de zaten bence gerçek sanat da bu diyalektinden oluşuyor: (bkz: nietzsche) (bkz: tragedyanın doğuşu) bir taraf doğduğu andaki gibi çırılçıplak, çılgın, ölçüsüzken diğer taraf yapmacık, ölçülü, dizginlemiş. bu grup sesiyle size bunu, sanatı, o kadar yoğun hissettiriyor ki bir çeşit stendhal sendromu yaşıyorsunuz. muazzam. iyi ki varlar. kalp!

    lütfen şunu dinler misiniz, haksız mıyım; https://youtu.be/iee_bc2iafc

    bir de guzel bir kitap okuduktan sonra hos bir muzik açıp hem kitabın yazarını hem de kitabi zihnimde canlandirip ruhlarina yakin olmayi isterdim ama dogru muzigi bulmazdim mahler dinleyip bir nebze yatıştırırdım bu ihtiyacımı ama eger siz de boyle gereksiz manyaklıklar yapiyorsaniz mutlaka bu grubu dinlemelisiniz. arada fularinizi düzelterek top sakalınızı ellerinizle ovalamayı unutmayin cunku artık sizin de var mihihihihihi
hesabın var mı? giriş yap